![](http://blog.gittigidiyor.com/wp-content/uploads/sites/13/2018/01/main-50.jpg)
Otomobiller, en azından elektrikli otomobiller gerçekten yaygınlaşana kadar, içten yanmalı motorlarla çalışmaktadır. Ancak bu makineler soğutulmadığı zaman kendi kendilerini imha edebilecek kadar yüksek sıcaklıklara erişebilmektedir. Dolayısıyla içten yanmalı motorlar soğutma sıvısının içerisinde dolaştığı bir soğutma sistemine sahiptir.
Soğutma sıvısı da temelinde saf su ve bu suyun donmasını geciktirecek bir antifriz katkısından oluşmaktadır. Otomobilinizin bakımını yaparken soğutma sıvısını, dolayısıyla antifrizini de yenilemeniz gerekiyor. Peki antifriz seçerken nelere dikkat edilmeli?
1. Distile (saf) su ile karıştırılmalıdır
Bu durum kimi otomobillerde geçerli olmayabilir, ancak üretilen modern otomobillerin büyük çoğunluğunda soğutma sıvısının temel bileşeni saf sudur. Otomobilinizin kullanma kılavuzuna başvurarak ne tip su kullanmanız gerektiğini öğrenebilirsiniz. Eğer distile su kullanmanız gerekiyorsa buna mutlaka uymanız gerekiyor, aksi halde yaz aylarında hararet riskiyle karşılaşabilir; kış aylarında da donmuş sudan ötürü motorunuza zarar verebilirsiniz. Ayrıca musluk suyunun antifrizin verimliliğini düşürdüğü de bilinmekte.
2. Antifriz donma noktası
Antifrizle alakalı doğru bilinen bir yanlış, miktar ne kadar çoksa korumanın da o kadar verimli olduğu yanılgısıdır. Saf suyun donma noktası -12 derece olarak bilinir; doğru miktarda antifriz ile karıştırıldığında ise elde edilen sıvının donma noktası -65 dereceye kadar düşebilmektedir. Fakat antifrizin miktarı arttıkça bu nokta tekrar yukarılara çıkmaya başlamaktadır. Su oranı %70’i aştığında donma noktası tekrar yukarı çıkacak ve bu durum da hararet riskini ya da kış aylarında soğutma sıvısının donma riskini ortaya çıkaracaktır.
3. Antifriz tipleri
Temel olarak üç tip antifriz bulunmaktadır;
- İnorganik
- Organik
- Kırma
İnorganik antifrizler bünyelerinde fosfat ve silikat asit bulundurur. Bu sıvının uzun süre kullanılması motorda tahribata yol açabilir; dolayısıyla 50 bin kilometrede bir yenilenmesi önerilir. Ancak bünyesinde bulundurduğu kimyasallar sayesinde donma ve hararete karşı etkili bir koruma sağlar.
Organik antifrizler ise çok daha uzun ömürlüdür; neredeyse 250 bin kilometreye kadar kullanılabilmektedirler. Ancak bünyelerinde silikat ya da fosfat bulundurmadıkları için inorganik tipe kıyasla daha verimsizdirler.
Kırma, yani hem organik hem inorganik bir karışım olan antifrizler ise, organik kadar uzun süre kullanılabilirken, inorganiğe yakın koruma sağlarlar.
Ne tip bir antifriz kullanmanız gerektiğini otomobilinizin kullanma kılavuzundan ya da servisinizden kolaylıkla öğrenebilirsiniz.
Antifriz Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler yazısı ilk önce BLOG üzerinde ortaya çıktı.